Bazan bi burukluk seni senden alıp götürüyor...Olmasını isteyip de olmayan bi sey karşı tarafın kendince hareketleri,ceşitli aptallıkları,yaptıkları,yapacaklarını düşünmeyi bırakıp yaptığın şeylerin ne kadar değersiz olup olmadığını yargılamaktan baska bi şey kalmıyor sana ki onu bile o icinde kalan buruklukla birlikte bi şüpheye dönüştürup anlamsız bütün şeylerle dolu olan boşluğa bırakıyorsun,gramsızcasına orda asılı kalıyor.Bu sırada dusunmeye bile vakit ayıramıyorsun cunku sen icinde bulundugun durumun ne kadar melankolik oldugundan bi caresin.Daha da dusuncesiz olmamak icin baska seylere yoneliyorsun bu da sana yaratıcılık kazandırıyor.Birden çıkageliyosun anstayn gibi ortalarda dolanıyorsun,seviniyorsun,mutlu hissediyorsun soyle bi arkana baktıgında sorgulamayı bırakıp adete gulumsercesine elveda diyorsun arkandakine ve anladıgını dusunup kendinle gurur duyuyorsun onune bakmadan yoluna devam ediyorsun ama bu demek olmuyor ki ben hala sende kaldım,neyse.İlk adımını attıgında kendini köyünün pamuk tarlalarında buluyorsun uçsuz bucaksız ve hafif,hafif,hafif... bi o kadar da berrak,temiz,saf... Karşıdan gözünü alan bi kaç gelincik topluluğuna yöneliyorsun bu da senin bi sonrakin oluyor ama suan degil cunku sen bundan habersizsin butun olan biteni sana toprak ana mors alfabesiyle ayağının altından hissettiriyor ama sen mors alfabesini bilmiyorsun sadece tahmin ediyorsun.Bembeyaz bulutlarla dolu olan gokyuzunde, esen ruzgar sayesinde acılan bazı bulutlarun arasından gunesi gorup derin bi nefes alman seni kendine getiriyor iste ben burdayım diyosun,haykırıyosun ama içinden.Kimsenin haberi olmuyor aslında kendini kaybeden o oluyor... Yönünü bulmak için tren raylarını ararken, sen trende eline kitabını almış birine kitabını kapattırıp muhabbete giriyorsun,anlık bi dalgınlıkla camdan dısarı baktıgında her seyi tekrar dusunur gibi oluyosun ama karsında biri oldugunu hatırlayıp es geciyorsun butun vakaları.Yine de bunlardan kimse bi care kalıyor,herkes habersiz kimseye haber vermeden uzaklara kayıyosun...Tren raylarının kızgın sıcaklıgı onu sende aratıyor ama bunu hissedebilme yetkisini sana kılıyor.Dedim ya kimsenin haberi olmuyor evet kimsenin haberi olmuyor nedense karsındaki bile bile...
4 Şubat 2011 Cuma
Melankolik ?
Bazan bi burukluk seni senden alıp götürüyor...Olmasını isteyip de olmayan bi sey karşı tarafın kendince hareketleri,ceşitli aptallıkları,yaptıkları,yapacaklarını düşünmeyi bırakıp yaptığın şeylerin ne kadar değersiz olup olmadığını yargılamaktan baska bi şey kalmıyor sana ki onu bile o icinde kalan buruklukla birlikte bi şüpheye dönüştürup anlamsız bütün şeylerle dolu olan boşluğa bırakıyorsun,gramsızcasına orda asılı kalıyor.Bu sırada dusunmeye bile vakit ayıramıyorsun cunku sen icinde bulundugun durumun ne kadar melankolik oldugundan bi caresin.Daha da dusuncesiz olmamak icin baska seylere yoneliyorsun bu da sana yaratıcılık kazandırıyor.Birden çıkageliyosun anstayn gibi ortalarda dolanıyorsun,seviniyorsun,mutlu hissediyorsun soyle bi arkana baktıgında sorgulamayı bırakıp adete gulumsercesine elveda diyorsun arkandakine ve anladıgını dusunup kendinle gurur duyuyorsun onune bakmadan yoluna devam ediyorsun ama bu demek olmuyor ki ben hala sende kaldım,neyse.İlk adımını attıgında kendini köyünün pamuk tarlalarında buluyorsun uçsuz bucaksız ve hafif,hafif,hafif... bi o kadar da berrak,temiz,saf... Karşıdan gözünü alan bi kaç gelincik topluluğuna yöneliyorsun bu da senin bi sonrakin oluyor ama suan degil cunku sen bundan habersizsin butun olan biteni sana toprak ana mors alfabesiyle ayağının altından hissettiriyor ama sen mors alfabesini bilmiyorsun sadece tahmin ediyorsun.Bembeyaz bulutlarla dolu olan gokyuzunde, esen ruzgar sayesinde acılan bazı bulutlarun arasından gunesi gorup derin bi nefes alman seni kendine getiriyor iste ben burdayım diyosun,haykırıyosun ama içinden.Kimsenin haberi olmuyor aslında kendini kaybeden o oluyor... Yönünü bulmak için tren raylarını ararken, sen trende eline kitabını almış birine kitabını kapattırıp muhabbete giriyorsun,anlık bi dalgınlıkla camdan dısarı baktıgında her seyi tekrar dusunur gibi oluyosun ama karsında biri oldugunu hatırlayıp es geciyorsun butun vakaları.Yine de bunlardan kimse bi care kalıyor,herkes habersiz kimseye haber vermeden uzaklara kayıyosun...Tren raylarının kızgın sıcaklıgı onu sende aratıyor ama bunu hissedebilme yetkisini sana kılıyor.Dedim ya kimsenin haberi olmuyor evet kimsenin haberi olmuyor nedense karsındaki bile bile...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder