28 Ocak 2011 Cuma

Spontane


Bugun spontan gelişimin tavana vurdugu gunlerden biriydi.Eglenceli bi o kadar da,benim icin sıradan olmayan olaylarla zamanın ne kadar akıcı oldugu hissettirdi.Sıradısı,komik,punky bi kızla ve oldukca yakın arkadaslarımla gecirdigim tam olarak taksimde olan daha dogrusu asmalı-sishane-galatasaray-tunel dortlemesinden ibaret olan dolanmamız tam anlamıyla zamanı yıkıp gecen bi zıplayan top gibiydi.Her gun gittigim yerlerde bildigim bulundugum cevre attıgım her adımın bilincinde fakat nereye gittigimden habersiz gibiydim.Farklı duygularla butunlesip hic olmamıscasına ve sıkılmaksızın tekraren ve tekraren aynı seyleri yaptıgımız da oldu ama bunun bilincinde degildik olan biten hicbi seyde plan yoktu,dedim ya zıplayan top; bırakırsınız durmak bilmez seker durur fırlatırsınız nerden nereye gidecegini bilemezsiniz.Normalde de boyle takılıyorum ama bu kadarını gormemistim diyebilirim butun bu olan biten olaylar punky kızın sarap alıp tunelde icme istedigini got donduran sogukla beraber reddetmemizle son buldu.
Arkası yarın,iyi seyirler millet.


23 Ocak 2011 Pazar

Twitter Mivitır


Twitter üç yılı bile bulmayan bir geçmişe sahip.Mart 2006′da, San Fransisco’da prototip olarak iki haftalığına ortaya çıkan Twitter’ın resmi başlangıcı Ağustos 2006′ya denk geliyor. Bu başlangıcın şirket haline gelmesinin Mayıs 2007′de gerçekleştiğini belirtirsek geldiği noktayla başarı kelimelerinin ne kadar örtüştüğü ortaya çıkıyor.

İnanılmaz başarılı bi gelişim sureci olan bu twitter zımbırtısının, insanları nasıl ele gecirdigi ise farklı bi konu ama ben bilinen bu tarihi degil o farklı konuyu ele alacagım.

Bunu kullanan kesimin, ne amacla kullandıgını hala cözemedim eskiden ''jaiku'' vardı buna benzer ama ona insanlar alısveris listelerini ya da nisantasının sosyo-trafik durumunu yazmak yerine anlamlı dusundurucu sozler veyahut begendikleri linkleri yazıyolardı.Gelelim simdiki zamana, politikacıların birbirlerine laf attığı , çeşitli pazarlamaların yapıldığı he bi de insanların gereksiz ''simdi sofradan kalktım annemle kayınçom yarın yapcakları alısveriş hakkında konusuyorlar…'' gibi tweetleriyle dolu olan ve aslında farklı bi açıdan bakıldığında kullanım amacı degişken olan bi site burası.Örnek veriyorum, tutup da ünlüleri takip ederseniz, atıyorum arto, evet saçmalıktan alıkoyamayacağınız bi site olur. Arto ‘ nun ‘’ne demeks askım;))))))’’,’’bu pazar yine etiler’teyisssss;)) gibi tweetlerini okumak bireye herhangi bi katkı sağlayacak değil elbette fakat takip edecek adam akıllı insanları bulursanız mantıklı bi siteye dönüşebilir; böylelikle hem gündemi takip eder hem fikir alışverişinde bulunur hem eğlenirsiniz.İşte bu noktada twitter’ın nasıl kullanılacağı size kalmış.

Twitter tüm bu tweetleriyle beraber çeşitli insan tipleri de ortaya çıkarıyor bunun için laf kalabalığı yapmayıp sizi aşağıdaki resme yönlendirmek istiyorum.(bkz:r-2)


Peki size bi soru sorcam gereksiz gerekli tum seylerle dolu olan twitter olmasaydı ne olurdu? Hayatımızda ne eksik olmus olurdu ? durun fikir yurutellim insanlar icte kalmıs bir duyguyu veya bulundgu vaziyeti ucuncu sahislara ifade etmekte zorluk mu yasardı dersiniz...

          

18 Ocak 2011 Salı

Disco Disco

Bunyesinde cam agıcından tutun mini buzdolabına kadar her turlu arac gerec mevcut olmakla beraber diesel olup 1 kilometrede asagı yukarı 250 kurus tuketmektedir. bu aracta hic kimsenin canı sıkılmaz, binenlerin neselenmesine vesile olcak onlarca arac gerec vardır; canınız mı sıkıldı acın diz üstü bilgisayarınızı aracta bulunan yerel ag ile internete girip eglenin aynı zamanda da mini buzdolabından yiyecek icecek biseyler alın o sırada karnınıza doyurun. Ya butun bunlar ve bunu gibi sacmalamalar bi yana da adam yani kim yapmıssa ne tur bi psikoloji icinde tartısmaya acık bi konu. Hangi allahın kulu arabasına yılbası icin cam agacı koyar ve o cam agıcını su yanın sonen ısıklarla susler,tavanı yılbası susleriyle donatır ve cam agacı icin tasarlanmıs olan susleri yine o suslerle kombine eder tavana tutturur.garipsedim yanılıyo muyum acaba adam uzaga gidiyo canı sıkılmıs belli ama bu kadar da olur mu? İşin aslı arabada yatmadıgı ne malum belki orası onun hem evi hem ekmegi bunu bilemiycem bundan sonrası beni asar diyecegim bu kadar.


17 Ocak 2011 Pazartesi

Okulun İşleyişi

Okulun işleyişi hakkında pek fazla soze gerek yok aslında.Okumakta bulundugum lise- isim vermek istemiyorum bilen bilir- cok degisik bir bakıs acısı icinde: kimisine gore adam yetistiriyor kimisine gore bi bok yetistirdigi yok su ikinci anekdot genelde ogrencilerin tutumu.
Neyse gelelim derslerin işleyişine ilk olarak bunun direk hocanın tutumu oldugunu dusunebilirsin yanılıyorsunuz diyemeyecegim haklısınız ama soyle bi yerden baktıgınızda ,mesela ; bi hoca dusunun otoriter bi bunyeye sahip bunun yanında baskıcı fakat yer yer ferahlıga da onem veren bir yonetim sekli var. (bkz: Mahmut Hoca : "bir yeri iyi ya da kötü yapan insanlardır çocuklar,bundan böyle eğitim öğretimimize ormanda devam ediciyiz") İyi dusunduyseniz su soruya cevap verin bu hoca derste oje surmeye, kaş almaya , makyaj yapmaya, kaş alırken telefonla konuşmaya , telefonla konusurken hocanın suratına bakmaya , hocanın suratına bakarken sakız cignemeye , sakız cignerken sag göt cebinde bi dal sigarayla tuvalete gondermeye izin veriri mi? Bence hayır sizce de boyleyse normalsiniz bi problem yok. Biliyorum cok cok degisik hoca tipleri vardır ben size Türk toplumunda yer edinmiş bir ornek verdim biliyorum dogrusu boyle degil oldukca haklısınız da sizce dogrusu boyle mi ?

Not: Kesinlikle size karsı kişisel bi saldırım yok yaptıgım hareket yonetim sekline,rica ediyorum ustunuze alınmayın kim olsa ayn seyi yapardı.

SİFTAH

Bazen siftah işe başlarken atılan para bazen bloga başlarken yazılan yazı olabiliyor...